Narin Güran cinayeti davası ertelendi! Babanın ‘en önemli delil’ dediği görüntüler izletildi! Savcı talebini açıkladı

Posted by

Diyarbakır’da öldürüldüğü ortaya çıkan Narin Güran’ın (8) cinayetine ilişkin davanın duruşması, 3’üncü gününde sürdü. 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde önceki gün görülmeye başlayan davanın 3. gününde tutuklu sanıklar, Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nden cezaevi nakil araçlarıyla geniş güvenlik önlemi alınarak Diyarbakır Adliyesi’ne getirildi.

10 Kasım 2024

26 ARALIK TARİHİNE ERTELENDİ

Narin cinayeti davasında mahkeme heyeti tutuklu 4 sanığının tutukluluk hallerinin devamına karar verirken, duruşmayı 26 Aralık Perşembe günü saat 09.00’a ertelemeye karar verdi.

 

10 Kasım 2024

AĞABEY ENES GÜRAN AĞLAYARAK SAVUNMA YAPTI

Diyarbakır’da Narin Güran (8) cinayetine ilişkin davanın ilk duruşması, 3’üncü gününde de sürüyor. Duruşmada Narin’in tutuklu ağabeyi Enes Güran, huzura çağrıldı. Enes Güran, savunmasında gözyaşlarını tutamadı. Mahkeme Başkanının Enes Güran’a söyleyeceklerini sorması üzerine, “İfadelerde çelişkiden bahsediyorlar ama jandarmada bana işkence yapan bile bu mahkemede bana bakıyor. Benim annemin videosunu izletip gülüyorlardı. Etmedikleri hakaret kalmadı. Kardeşimi gelinlikle gördüm rüyamda. Ceset bulunduğu zaman neden bize bunu yaptılar? Ağladığım tek işi ağabeyimdi” dedi. 

Bu sırada Arif Güran, ağlayarak salondan ayrıldı. Yüksel Güran ise başındaki eşarbı çıkararak, basın mensuplarına yönelik, ‘Bunu da gösterin’ dedi. 

‘YILLARCA CEZAEVİNE ATIN, BENİ NARİN’İMLE SUÇLAMAYIN’

Ardından devam eden Enes Güran, “Amcanla annen arasında ilişki var mı diye soruyorlar. Jandarmada bizi her daim ezdiler. Kolumdaki ısırık izini gösterdim. ‘Narin mi ısırdı’ dediler. ‘Annen öldü, baban öldü’ dediler bana. Bana sahte avukat getirdiler. ‘Sen yapmışsan itiraf et. Biz yaşı küçük deriz, cezaevine girmezsin’ dediler. Annemi dövdükleri videoyu gösteriyorlardı. Nevzat Bahtiyar’ın kralı da gelse, Salim Güran’ın kralı da gelse, benim kardeşimi benim evimden alamaz. Benim canım gitse de hayatta susmam. Beni yıllarca cezaevine atın. Beni Narin’imle suçlamayın” diye konuştu. 

‘YAPABİLİRSEK, DARA 2 ÜS BÖLGESİNİN GÖRÜNTÜLERİNİ İYİLEŞTİRMEYE ÇALIŞACAĞIZ’

Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek, savunmasında, “Dar alan baz çalışması ile ilgili Diyarbakır Barosu avukatları 1 hafta sonra inkar edecekleri açıklamaları yapmasınlar. Baz çalışması kesin delildir, ‘Ayak izidir’ gibi cümleleri kullanmasınlar. Yarın öbür gün o dar alan baz çalışması onlar için uygulanır, bu sözleri önlerine konur. Bu sözlerden sizi yarın vururlar. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesini basından edindik. Vahşi cinayetin yer zaman dilimi tarihi, CMK’da sayılan kanuni delilerin hükmüne sahip değil. Sanırım biz ispatlamak zorunda kalacağız. Biz maddi delillerin peşinden koşuyoruz. Dara 2 görüntüleri geldi. Yapabilirsek bunları iyileştirmeye çalışacağız. Biz hala başka görüntüler olduğunu düşünüyoruz. Aile konutunda aşırı su tüketildiğinin tespit edildiği belirtildi. Cinayet delillerinin bu yolla yok edildiği kamuoyuna paylaşıldı. Halı ve battaniyelerin yıkandığı paylaşıldı. Ailenin Hizbullah üyesi olduğu bilgisi paylaşıldı. Aynı anda mevcut hükümetin koruması altında olduğu pompalandı. Aile konutunun altında cephanelik olduğu, hatta esir alınacak kişilerin kalması için hücrelerin olduğu pompalandı. Biri kendini tutamadı, Tavşantepe kitabı ortaya atıldı. Ciddi ciddi profesörler bunu tartıştı. Bir Diyarbakır milletvekilinin aileyi koruması altına aldığı pompalandı. Bir ÖSO komutanının köye gelerek aileyle görüştüğü pompalandı kamuoyuna. Bir sürü bu şekilde bilgi pompalandı. Biraz empati yapıldığından bunun sosyolojik sonuçları aşikardır. Güran ailesi kavramı da tuttu. Bir aşiret kavramı yarattı. Nevzat, bu kadar soğukkanlı bir adam ben görmedim hayatımda. Ya çok büyük bir tevekkül sahibi, kaderine teslim, ya da içinden gülüyordur. Daraltılmış baz çalışmasını kabul etmiyoruz. Enes Güran hakkında ev hapsi dahil adli kontrol hükümleri uygulanmasını talep ediyoruz” dedi.

‘BAHTİYARLAR KORUNMUŞ DİYE DÜŞÜNÜYORUM’

Enes Güran’ın diğer avukatı Mustafa Demir ise savunmasında, “Diyarbakır Adliyesinde şüphelilere ne muamele yapıldığını herkes biliyor. Daraltılmış baz sinyalleriyle tespit mümkünmüş. Araştırdık. Bu işe yetkin kişilerle görüştük. Mantığını anlamaya çalıştık. Kendimizce araştırdık. Telefonlarımız ve baz hem alıcı hem vericidir. İddianamede net bir şey yok. Ölüm sebebi, yeri, cinayet saati yok. Dosyada Bahtiyarlar korunmuş diye düşünüyorum. Mehmet Bahtiyar’ın ifadesinde ‘Nevzat Bahtiyar ile bütün gün Çarıklı’daydık’ dedi. Bir şeylere hazırlık yapılmış. 16.22’de Nevzat dere yatağından ayrılıyor. Gönenli’ye gitti. Dar alan baz çalışmasında ise 16.35’te köye gitti. Gönenli’den 16.46’da ayrılıyor. 1 kilometre mesafe gitmiş. Baz kayıtlarında yok. Salim Güran 18.56’ya kadar Arif’in evinin orada gözüküyor. Ama okulun güvenlik kamerasında aracıyla gidiyor. Herkesin dayandığı HTS artık bir yalan. Biz buna itibar edebilir miyiz?” dedi.

Salim Güran’ın, Narin’in kaybolduğu gece cesedinin bulunduğu dere yatağına gittiğine dair HTS kaydıyla ilgili de, “Narin’in cansız bedeninin bırakıldığı yerde mısır tarlası yok. Pamuk tarlası var. Daraltılmış baz, tam konum versene? Mezarlığın orası da mısır tarlası” diye konuştu.

Duruşmaya, ara karar için müzakere yapılması amacıyla saat 00.45’e kadar ara verildi.

10 Kasım 2024

‘SUÇLUYUM AMA İDDİALARI KABUL ETMİYORUM’

Diyarbakır’da Narin Güran (8) cinayetine ilişkin davanın ilk duruşması, 3’üncü gününde de sürüyor. Savunmaların ardından huzura alınan Nevzat Bahtiyar’a Mahkeme Başkanı, iddialar hakkında ne diyeceğini sordu. Bahtiyar, “Ben de suçluyum, itiraz etmiyorum ama bu iddiaları kabul etmiyorum. Benim üzerime atılan şeyler iftiradır. Dosyaya eklenmesini talep ediyorum” dedi.

‘KATİLİN NEVZAT OLDUĞU YÖNÜNDE ALGI OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILDI’

Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Elif Karakoyun ise “Dosya sürencemede kalmasın diye kabul ettim. Özellikle bir kadın olarak, katilinin bulunması yönündedir tüm çabamız. Hepimizin amacı hangi tarafta olursak olalım, maddi gerçeğin açığa çıkması olmalıdır. Zorunlu müdafiliğini üstlendiğim Nevzat Bahtiyar da dosya kapsamında itirafta bulunarak olayı tüm çıplaklığıyla anlatmıştır. İfadelerine diyeceğimiz yoktur. Nevzat kızımızı öldürmediğini, öldürüldükten sonra evden alıp dereye götürdüğünü beyan etmiştir. Burada kendisine defalarca kez hakaretler edilmiş, üstüne gidilmiş, manipüle edilmiş, aynı zamanda da medyada algı oluşturulmaya çalışılmıştır. Katili biliyorsak zaten burada olmamızın bir amacı yoktur. Amacımız gerçek katili ortaya çıkarmak. Her ne kadar Nevzat Bahtiyar öldüren kişi olarak algı yapılsa da, bunun sebebi soğukkanlılığa bağlansa da, ‘Her şey ortada zaten’ denilse de, ben bu algının, söylemlerin yanlış veya maddi gerçeği tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarmayan kararlara yol açmasını açıkçası istemiyorum. Eminim ki 85 milyon insan da gerçek failin, faillerinin bulunmasını istiyor” diye konuştu. 

ANNE YÜKSEL GÜRAN HUZURA ALINDI; ‘BENİM NAMUSUMLA OYNAMAYIN’

Daha sonra, Narin Güran’ın annesi Yüksel Güran huzura alındı. Mahkeme Başkanı’nın ‘İddialara karşı ne diyorsun’ sorusu üzerine Yüksel Güran, “Ben acılıyım. Dünyada en acılı anne benim. Kızımı öldürdüler, mezarına gidemedim. Namusuma söz getirdiler. Katil olsaydım, balkondaki şalı söylemezdim. Jandarma kadın geldi. ‘Ankara’da mafya oğlunu öldürecek’ dediler. Ben o yüzden ‘Oğlum için ne yapabilirim’ dedim. ‘Kızım gitti, oğlum için ne yapabilirim’ dedim.’ (Yumruğunu masaya vurarak) Kızımı öldürmedim. Beni asın, öldürün ama biz bunu hak etmedik. Eğer katil Nevzat değilse, beni asın. Narin nereden gitmiş, çıkartın. Karakolda bizi dövüyorlardı. Çıkartın, bu cinayet nerede olmuş? Elinizi vicdanınıza koyun. Narin eve gelmemiş. Ben Narin’in annesiyim, annesiyim. Ben şu anda artık kızımı unutmuşum, namusun derdindeyim. Benim namusumla oynamayın. Jandarma elbisesi görüyorum, elim ayağım titriyor. Ben anneyim. Yeter, bize niye böyle yapıyorsunuz? Enes o gün deli oldu deli. Kendimizi kaybetmişiz” dedi. 

TAHLİYESİNİ TALEP ETTİ

Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu ise “Yüksel Hanım, sizinle defalarca görüşmüş biri olarak masumiyetinize inanıyorum. Somut vakalara ve delillere göre karar verileceğinden şüphemiz yoktur. İnsanlık dışı muamelelere, kızımızın katillerinin bulunması için şikayetçi olmadık. Bu yargılama sonunda masum olan anneye yapılanlar, kendini ifade edemediği için tepkilerini bilemeyen toplum, aynı jest ve mimikleri şeytanlaştırma yoluna gitti. Bir anne olarak kızının mezarını görmemiş. İddianamenin ana omurgasını, dar alan baz çalışması oluşturuyor. Burada hazırlanan raporda yuvarlama cümlelere kullanılmış. ‘Değerlendirilmektedir’ cümlesi hata payını gösteriyor. Bilirkişi rapor hazırladığı zaman der ki, ‘Şu cihazları kullandım.’ Ancak ‘Kişi falan odada, falan odada’ denilmiştir. Aynı rapor üzerinden Nevzat Bahtiyar’ın evi, Arif Güran’ın evine yakın gösteriyor. Bu raporda bazı hususlar var. Kişilerin zaman bazında sinyal aldığı hususu işleniyor. Eğer bu rapor doğru olsaydı, Nevzat Bahtiyar’ın sinyali, 15.10 civarında orada olduğu gözüküyor. Aynı raporda 15.08’de görüşmüşler. Su meselesi. DİSKİ’den arıza olmadığı yönünde bir kayıt var. 15.10’da Narin henüz patika yola girmeden, Nevzat’ın hareketlendiği belli. Daha girmeden sözde oraya varmış. Nevzat Bahtiyar, ‘Bahçedeki ağaçları suluyordum’ dedi. Sonra ‘Patlıcan közlüyordum’ dedi. Fotoğraflarda hemen ahırın yanında patlıcan varmış. Hemen ahırın arkasında briketle örülmüş alan var. Narin’in son görüldüğü yer, bizim tezimize göre Nevzat Bahtiyar kızı aldı. Boğdu, ya da tepeden aşağı attı. Ya da ahırın camından atarak sakladı. Daha sonra eşinin belirttiği üzere evden ayrılırken yalnız ayrıldığı, yani ikinci bir araç yok, yani ikinci bir araç da yok. Yüksel Güran’ın ve Enes Güran’ın telefon mesajlarını silme durumu yok. Siz de görmüşsünüzdür. Bu bilgi tamamen yalandır. İddianamede, ‘Yüksel Güran’ın kızının öldüğünden emin olmakla birlikte’ ifadesi ile ilgili Yüksel Güran ile jandarma arasındaki Kürtçe diyalogda, Yüksel Güran’ın ‘Yaşanan olayla ilgili bilgim bulunmamaktadır. Olursa sizlerle paylaşacağımdan emin olabilirsiniz’ ifadesi var. Yüksel Güran’ın kuvvetli suç şüphesini gösteren bir delil yoktur. Bu nedenle henüz kızının mezarını görmemiş Yüksel Güran’ın tahliyesini talep ediyorum” dedi.

10 Kasım 2024

‘SUÇSUZUZ, BERAATIMIZI İSTİYORUZ’

Diyarbakır’da Narin Güran (8) cinayetine ilişkin davanın ilk duruşması, 3’üncü gününde de sürüyor. Mahkeme Başkanı, avukatların savunmaların ardından Salim Güran’a söz vererek, bir diyeceği olup olmadığını sordu. Bunun üzerine Salim Güran, “Çoğu senaryo, böyle bir şey yok. Herkes bir şey konuşuyor. Bu çocuğu evde 4 kişi öldürmüş diyorlar. Çocuğumuzu niye öldürelim? Suçsuzuz, beraatımızı istiyoruz” dedi.

‘İDDİANAMEDE KİMİN NİYE ÖLDÜRDÜĞÜ BELLİ DEĞİL’

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ, “Bu kadar kapsamlı bir dosyaya bu iddianame yakışmamıştır. Acele işe şeytan karışır derler. Bu acelecilik yanlışa götürür. Dosyada derin bir devlet aklı mevcut. Soruşturma, en başından beri gerek kasıtlı, gerek ihmali bir şekilde Güran ailesi üzerine kurgulanmıştır. Televizyon ekranlarında sabah- akşam uydurulan her türlü senaryo, dedikodu ve iftira ile aile topyekun şeytanlaştırılmış, kriminalize edilmiş, bu safsatalar da ciddi bulunarak savcılık makamınca konu olmuş, asıl maddi delillerle ilgilenilmemiştir. İddia makamı hangi senaryoya inanıyor? HTS kayıtlarına baktığımızda müvekkilimin ailenin diğer üyeleriyle irtibatını göremezsiniz. Kim kimle ortak hareket etmiş, belli değil. Olayın aslı faili kimdir? İştirak edeni, yardım edeni kimdir? Bunların hiçbirine iddianamede yer verilmemiştir. İddianamede kimin, niye öldürdüğü belli değil. Nerede öldürdüğü zaten belli değil. Salim Güran, çocuğu ahırda mı, evde mi öldürmüş? Nevzat’ı tepeden mi çağırmış? Nevzat çocuğu evden mi almış, çocuğu Enes mi öldürmüş? Ya da kimsenin aklına getirmediği, o çocuğun o tepeye çıkmamış olduğu ve Nevzat tarafından öldürüldüğü mü? Sebepsiz yere öldürme diye bir kavram da vardır. 4 farklı insanın hemfikir olup sebepsiz yere öldürdüğünü söylemek saçmalıktır. Hem hemfikir olacaksın hem de sebepsiz yere öldüreceksin. Bu 37’nci maddeyle örtüşmez” dedi. 

‘BİZ BU CANİLİĞİN NEVZAT TARAFINDAN YAPILDIĞINDAN YÜZDE 100 EMİNİZ’

Akdağ, savunmasında Nevzat Bahtiyar’ın cinayeti işlediğinden emin olduklarını belirterek, “Anne, kardeş ve amca ile Nevzat’ı, aynı çuvala koymak vicdanen makul bir durum değildir. Mahalle çevresinde birçok kameranın varlığını tespit ettik. Tüm bu kamera kayıtlarına jandarma el koymuştur. En önemlisi, üs bölgesinin Şahin Göz kamerasıdır. Nevzat Bahtiyar, aile üyelerinin düğün davetiyesi dağıtmak için köyden ayrılacağını annesinden öğreniyor. Nevzat’ın köyde olmaması gereken kardeşi Askeri Bahtiyar’ın Narin’in evinin orada keşif yaptığı köylüler tarafından belirlenmiştir. Biz bu caniliğin Nevzat tarafından yapıldığından yüzde 100 eminiz. Nevzat’ın yapısı ve konumu her attığı adım yalan bir adamdır. Kuzu postuna bürünmüş bir kurt, bir katildir. Mantık yürütmek yasak, itiraz etmek suç olmuş. Nevzat Bahtiyar bir hafta boyunca televizyondan dersini almıştır. Yakalanınca Salim’in ismini sinsice fısıldamıştır. İlk ifadesin Yüksel yokken, televizyon programında Yüksel’i duyunca, ikinci ifadede Yüksel’i de hedefine koymuştur. Çocuğun battaniyeye sarılmış olduğu bir düzmecedir. Battaniye asla olmadı. ‘Korktuğum için taşıdım’ diyor. O zaman neden sürekli ifade değiştiriyor? Nevzat asla Salim’den korkmadı. Küçücük bir beden, sözde görmemesi gereken bir şeyi gördüğü için öldürdü, öyle mi? O zaman neden aile dışından birini kendine şahit yarattı? Nevzat Bahtiyar, kızı eski muhtarın torunu tarafından kaçırılınca, muhtarın evini basan vahşi biridir. Elleriyle onu boğmaya çalışmıştır. Salim tarafından kurtarılmıştır. Kurtarılmasa, Narin gibi can verecekti. Nevzat ile Arif arasındaki para meselesinin tazeliğini koruduğu bellidir. Daraltılmış baz istasyonu bir fanteziden ibarettir. İş bu raporu sunan kişilerin bize tam olarak izah ettirilmesi ve duruşmada hazır olmasını talep ediyoruz. İcabı halinde yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

‘SÜRÜNTÜNÜN NE OLDUĞUNU TALEP EDİYORUZ’

Akdağ, savunmasının devamında şöyle konuştu:

“Salim Güran, Narin kaybolduktan sonra aracını bir daha hareket ettirmemiştir. Narin’in DNA’sına ait rapor; Van kriminalden alınan raporda, sürüntünün kusmuk mu, idrar mı, ne olduğunu mahkemeden talep ediyoruz. Bu sürüntünün canlıyken mi, ölüyken mi olduğunu talep ediyoruz. Kendi çocuklarının DNA kalıntıları neden ortaya çıkmamıştır. İki elektrikçi, Salim’in kendilerini karşıladığını beyan etmiştir. 21 Ağustos’tan bu yana kolluk görevlileri, JASAT görevlileri, akıl ve insanlık dışı uygulamalarla, akıl almaz baskı, işkencelere kısaca değinmek gerekir. Cinayeti işlemiş olsun olmasın diğer aile bireylerine üst düzey bir komutan tarafından, ‘Seni Irak’a götürürüz, yüzünü değiştiririz’ vaatlerinde bulunulmuştur. Müvekkilimin oğlu olan Devran Güran falakaya yatırılmıştır. Annesinin yanında Devran’ı dövmeye devam etmişler. Devran’ın annesinin gözü önünde ağzına kerpeten sokmuşlar, ‘Madem bu kadar şeye rağmen itiraf etmedin, o zaman kızının leşini önüne atarız o zaman itiraf edersin’ deme zalimliğini göstermişler. Barış, Uğurcan ve diğerlerine yapılanları anlatırsak tadımız kaçar.”

10 Kasım 2024

‘R.A.’NIN TANIK OLARAK DİNLENMESİNİ TALEP EDİYORUZ’

Diyarbakır’da Narin Güran (8) cinayetine ilişkin davanın ilk duruşması, 3’üncü gününde de sürüyor. Duruşmada söz alan Baro Avukatı Aslı Cemre Işık, Salim Güran’ın işçisi R.A.’nın tanık olarak dinlenmesini talep ederek, “Ses kayıtlarının çok kaliteli olmadığı kanaatindeyiz. Salim Güran ve Mehmet Selim Atasoy arasındaki 16.27 ve 16.38 arasındaki görüşmelerinin iyileştirilip, Kürtçe bilen tercümanlar tarafından çevrilmesini talep ediyoruz. Kadınların kavgası konusundaki tutanağa göre, kadınlar buradaki beyanlarıyla reddettiler. Kolluk kuvvetlerinden varsa görüntülerin tarafımıza gönderilmesini talep ediyoruz. Jandarma personelinin dinlenmesini talep ediyoruz. Muhammed Yağmur’un beyanı vardı. Araçla Çarıklı’dan Tavşantepe’ye geldiğini söylüyordu. İlgili kolluk birimine müzekkere yazılarak araç PTS hareketlerini talep ediyoruz. R.A.’nın 14 Eylül tarihindeki beyanlarını göz önünde bulundurarak, tanık olarak dinlenmesini talep ediyoruz. Valiliğin 25 Ağustos tarihli basın metni var. Kayalıklar üzerinde bulunan kan lekesinin mahalledeki bir çocuğa ait olduğuna dair açıklama. Bu basına metninde herhangi bir bilgi ya da belge göremedik. Bu tespitlerin hangi bilgi ve belgelere dayanarak yapıldığının sorulmasını talep ediyoruz. Nevzat Bahtiyar’ın kızı ile Süheyla Özkan’ın da tanık olarak dinlenmesinin talep ediyoruz” dedi. 

Baro avukatlarının, 1 saat 8 dakika savunma yaptıkları kayda geçti

8 KİŞİNİN DAHA DİNLENMESİ TALEP EDİLDİ

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Avukatı Elif Aslı Şahin ise Recep Kaya, Devran Güran, bakkal ve oğlu, Narin’in kaybolduğunu annesi Yüksel Güran’a haber veren İsa Kaya ile İbrahim Kaya, Hasan Kaya ve Narin’in Kur’an kursundan arkadaşları F. Güran ile H. Güran’ın tanık olarak dinlenmesini talep etti.

‘BU DOSYANIN KİLİT NOKTASININ ENES GÜRAN OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ’

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Avukatı Abdullah Yılmaz ise “Mahkemeden talebimiz şu ana kadar olduğu gibi adil bir yargılamanın olması. 21 Ağustos’ta ilk resmi ihbar, Baran Güran tarafından yapılıyor. Yine akşamında arama çalışmaları başlıyor. Ertesi gün Muhammed Kaya bir terlik buluyor. Akabinde Salim Güran bütün aramalarda var. Kolluk birimleriyle sürekli hareket ediyor. Yanlış yönlendirdiğine dair tutanaklar var. 24 Ağustos’ta 21.00 sıralarında dış bir müdahale olmaksızın yangın gerçekleşiyor. 2 gün sonra yine Enes Güran’ın gözünde morluk ve diş izi tespit ediliyor. Burada maalesef bir ayrım yapılamıyor. 30 Ağustos’ta Narin’in yakınlarının telefonları inceleniyor. Salim Güran’ın kullandığı araç var. Burada bir arama ve inceleme yapılıyor, Van jandarma kriminalden. Burada aracın şoför koltuğunda DNA profili tespit ediliyor. Aracın sağ arka iç kısmında, Narin’e ait kıl tespit ediliyor. Olaydan 12 gün sonra amca tutuklanıyor. 6 gün sonra da Narin’in bedeni bulunuyor. 2 Eylül’de arama çalışmaları devam ederken, Yüksel Güran adeta kızının öldüğünden emin, oğlu Enes için ‘Ne yapabilirim’ söylemlerinde bulunduğu tutanaklarda var. 8 Eylül’de, Narin’in cenazesinin bulunduğu gün kadınlar arasında bir tartışma yaşanıyor. Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın araçlarında toprak numuneleri inceleniyor ve benzer oldukları tespit ediliyor. Dolayısıyla bu dosyanın kilit noktasının Enes Güran olduğunu düşünüyoruz. Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun” diye konuştu. 

Bu sırada gözyaşlarını tutamayan Arif Güran, mahkeme salonundan çıkarıldı.

10 Kasım 2024

‘YENİ FAİLLERİN ÇIKACAĞI KANAATİNDEYİM’

Diyarbakır’da Narin Güran (8) cinayetine ilişkin davanın duruşması, 3’üncü gününde de sürüyor. Duruşmada söz alan eski Baro Başkanı Nahit Eren, Nevzat Bahtiyar’ın geldiği yönden gitmesi halinde tespit edilemeyeceğini ifade ederek, “Soruşturma dosyasına baktığımız zaman, öldürmekten 4 sanığımız var. Aslında bizim tutuklu sayımız daha fazlaydı. Öldürmeye iştirak anlamında yeni faillerin çıkacağı kanaatindeyim. En çok bu dosyada, üzerinde bir avukat olarak şaşırdığım konu şu. Belki hayatınızın en değerli şeyini kaybediyorsunuz. Dönüp baktığımız zaman en çok hatırlamamız gereken bir zamandan bahsediyoruz. Ben o gün ne yaptım? Dönüp baktığımız zaman belki en çok iyi hatırlamamız gereken bir günü kastediyorum. Biz en değerli şeyi kaybettik. En değerli şeyi kaybettiğimiz günde o güne dair bütün ayrıntıları, ilmik ilmik hatırlama gibi bir mecburiyet var aslında. Ben o gün ne yaptım? O günü hayatlarında hiçbir şekilde unutmayacakları, her saniyesinde ifade etmesi gereken bütün o sosyal çevrenin ayrımı, sosyal çevresi bir günü ertesi güne uymayan ifadelerden önümüzdedir. 23’ünde başka, 24’ünde başka, 25’inde başka. Narin’in kaybolduğu saati kolluk 18.00 olarak biliyor. Narin’in 15.11’de öldüğünü Adli Tıp Kurumundayken öğrendik. Narin’in bulunduğu yer itibariyle yeniden görüntüler incelenmeye başlandı. Bu görüntülerde kırmızı araç tespit edildi. Nevzat Bahtiyar kırmızı aracın sahibi olarak bulundu. Nevzat Bahtiyar, geldiği yönden gitmiş olsa, tespit edilemeyecekti, o okulun tesadüfi kamerası olmasaydı” dedi. 

‘DARALTILMIŞ BAZ İSTASYON ÇALIŞMASI ÇOK TARTIŞILDI’

Eren, baz istasyonu verilerinin yer ve zaman itibariyle kişinin nerede olduğunu gösterdiğini belirterek, “19 gün senaryo oluşturmaya müsait bir zaman. Neden 17.40 kurgulandı? Çünkü 17.40’a kadar birilerinin nerede olduğu kurgulandı. Kim için bu kurgu yapıldı? Ben müşteki tarafım, Narin’in adına konuşuyorum. Bugün dosyada sanık olan oğlu evdedir. Bu çocuğu evde uyuyor göstermemiz lazım. Eren var küçücük. Muhammed var anlatır. Evin dışından birine daha ihtiyaç var. Kim? Hediye. Hediye çamaşır muhabbetinin doğru olduğuna inanıyor. Eğer Salim Güran, eşi ve çocuklarının ifadeleri doğruysa, senin o aracı görmemen mümkün değil. Her gün bu dosyaya çalıştım. İddiaya göre, salim 15.00’te de 16.00’da da evde. Hediye bir şekilde 3’üncü tanık olarak eve getirildi. Kurgusal olarak herkes tembihlendi. O kadar kolay mı? Muhammed ‘Ben Hediye’yi bizim evde görmedim’ dedi. Hediye’nin oğlu ben 13.00’te uyandım dedi, ‘Uyandığımda annem evde değildi’ diyor. Sordum ‘1’den 3’e kadar neredeydin?’ diye, ‘Kendi evimdeydim’ dedi. Bunu idrak edebilecek bir yaşta çocuk. Biraz daha organizasyon yapılmalı, ne yapılmalı? Enes’i evden çıkarmamız lazım. Ne zaman çıkmalı? Nevzat Bahtiyar’ın aracının kameralara göründüğü, 15.40’tan sonra, cinayet mahallinden uzaklaşması lazım. Daraltılmış baz istasyon çalışması çok tartışıldı. Çok ceza dosyalarında görmediğimiz bir şey. Bu kadar güçlü baz sinyallerinin olduğu yerde sinyal aralığını da belirliyor. Birçok uzmana sordum. Yanılma payını sordum. Baz istasyonu verisi, yer ve zaman itibariyle nerede olduğunu gösteriyor” diye konuştu. 

‘SANIKLARIN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINI İSTEDİ’

Gerçeğin açığa çıkmasını istediğini belirten Eren, şöyle konuştu:

“Biz Narin’in kimler tarafından öldürüldüğü konusundaki bu iddianameyle, bu yargılamanın sanıklar açısından cezaya dönüşeceğine inanıyoruz. Gerçek ne ise açığa çıkmasını istiyoruz. İlk günden bugüne kadar bazı kısımlarıyla gösterildiği kadarıyla bugüne geldiğimiz aşamada, bu iddianame sanıkların tutukluluk halinin devamını talep ediyoruz.”

10 Kasım 2024

‘SALİM GÜRAN’IN BÜTÜN İFADELERİ ÇELİŞKİLİ’

Diyarbakır’da Narin Güran (8) cinayetine ilişkin davanın duruşmasında söz alan Diyarbakır Barosu avukatlarından Aydın Özdemir, “Şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi talebimizdir. Güran ailesi fertlerinin sistematik bir şekilde hareket ettiği kanaatindeyiz. Narin Güran’ın cenazesine ulaşılmaması amacıyla olayın saatini değiştirerek maddi gerçeği ortaya çıkmasının önüne geçmeye çalışılmıştır. Örneğin, Narin’in 17.40’ta görüldüğü ile ilgili iddialar var. Birsen Güran’ın ifadesinde, Salim’in ‘17.40’da Narin’i gördüğünüzü söyleyin, yoksa sıkıntı çıkar’ şeklinde ifadesi var. 4 ayrı ifadesi var, bir kısmını kabul etmedi. Muhammed Kaya isimli biri var, kaybolmasından 1 gün sonra terlik buluyor ve o terliğin Narin’in terliği olduğunu düşünüyor ama kolluk kuvvetlerine teslim etmiyor. Aracına alıyor, köye gidiyor, birkaç yere gidiyor. Gerçekten ona ait olduğunu düşünüyorsa, nasıl olur da kolluk kuvvetlerine vermez? Bir kısım beyanlarda aile meclisi toplantısı kabul ediliyor, bir kısım beyanlarda kabul edilmiyor. Şimdi toplantı var mıydı, yok muydu? Toplantı olup olmadığını bir aile neden gizler? Bir kısım aile üyeleri neden, ‘Toplantı yapmadık’ dedi? Bu kısım şaibelidir. WhatsApp kayıtlarının silinmesi, bir insan neden bu kayıtları siler? Tek başına Salim Güran bunu yapmış olsaydı, tesadüf derdik. Ama birçok aile üyesinin bunu yapması tesadüf değil. Salim Güran’ın bütün ifadeleri çelişkili. Örneğin; ilk ifadesinde aile bireyleriyle alışverişe gittiğini söylüyor ama bu aile bireylerinin ifadeleriyle çelişiyor. Olayın sıcağı sıcağına Salim Güran neden böyle beyanda bulundu? Salim Güran olay günü birçok görüşme yapıyor. Narin’in DNA’sının Salim Güran’ın aracında çıkması, Narin’in nişan için arabaya binmesiyle ilgisi yoktur bu DNA’nın” dedi.

‘BİZE GÖRE, ENES, O İZLERİ KENDİ YAPMADI’

Özdemir, “Dosyada bir jandarma tutanağı var. Narin’i ararken defalarca aileyle görüşüyorlar. Tutanakta, ‘Enes için ne yapabilirim’ diyor. Jandarma tutanağında ‘Annenin Enes’i koruma çabası var’ deniliyor. Balkondaki eşarbı, Narin’in cenazesinin bulunduğu çantada çıkıyor. Köydeki kavgada Enes, mahkemedeki ifadesinde ‘Ben oradaydım, kadınlardan birinin ağzını kapattım’ dedi. Neden kapattı? Adli Tıp Kurumu raporu çıktıktan sonra cezaevi görüşmesinde ilk defa Narin’in nasıl öldürüldüğünü söylüyor. Şaşırmıyor. Vücut belli bir dereceye kadar acıya katlanabilir. Belli bir acı derecesine kadar kendimize zarar verebiliriz. Vücut refleksle sizi geri iter. Adli Tıp Kurumu raporunda, ‘5-6 günlük izler var’ deniliyor. Bize göre, Enes, o izleri kendi yapmadı” diye konuştu.

‘CİNAYET SAATİNDE HERKES BİR İŞLE MEŞGUL’

Daha sonra söz alan baro avukatlarından Metin Arkaş, Salim Güran’ın eşi Melek Güran ve çocuklarının ifadelerinde çelişki olduğunu belirterek, “İddia edilen cinayet saatleri, 15.15 ile 15.40. Herkes bu saatler arasında bir işle meşgul. Kadınların kavgası konusunda, Yasemin’in Narin’in vefat haberinin geldiği gün verdiği tepki, en doğal tepkidir. Görüntü kayıtları olan bir delil. Birine beddua edildi ve ‘Biliyorsanız söyleyin’ denildi. Melek Güran ve çocuklarıyla ilgili çelişki var. 14.33 te bir HTS kaydı var. Baz kayıtları çıktıktan sonra 16.00’a kadar evde olduğu şeklinde ifadeler değişti. Salim Güran ‘Ben eve döndüğümde kıyafetimi değiştirdim’ diyor. Aile üyeleri ‘Değiştirmedi’ diyor” dedi.

‘VECDİ’NİN HEM NEVZAT, HEM SALİM’LE İŞ BİRLİĞİ İÇERİSİNDE OLDUĞUNU ANLAYABİLİYORUZ’

Duruşmada söz alan baro avukatlarından Erdem Kaya, “Nevzat Bahtiyar’ın kardeşi Vecdi Bahtiyar dinlendi, Nevzat Bahtiyar Salim Güran’la 21 Ağustos’tan sonra hiçbir iletişiminin olmadığını iddia etti. Kayıtlara baktığımızda, bütün organizasyonu ve aralarındaki iletişimi Vecdi Bahtiyar’ın üzerinden yürüdüğünü görüyoruz. 22-24 Ağustos’ta Nevzat Vecdi’yi arıyor, o da Salim Güran’ı arıyor. Defalarca sıralı bir iletişim dosyaya yansıyor. ‘Narin için yaptığımız görüşmelerdir’ dese de kendisinin de olaydan haberdar olduğu bu görüşmelerden çok net anlaşılıyor. Vecdi Bahtiyar, 22-24 Ağustos’ta Hatay’da, sonra Diyarbakır’a geliyor. 8 Eylül’de sabah saatlerinde Narin’in cansız bedeninin bulunduğu yerde çalışma var. Nevzat, Vecdi’yi arıyor. Muhtemelen, köyden çalışmaların yapıldığı yer görünüyor. Cansız bedeninin bulunacağını da biliyor ve onu haber veriyor. Bu görüşmelerde, Vecdi’nin hem Nevzat, hem Salim’le iş birliği içerisinde olduğunu anlayabiliyoruz” diye konuştu.

‘R.A.’NIN ORGANİZASYONDAN HABERİ VAR’

Konuşmasına devam eden Kaya, “R.A., dosyadaki kilit tanıklardan biri ama dinlenemedi. Bizce Narin’in cansız bedeninin saklandığı anda R.A. ve Mehmet Selim Atasoy birlikte gözcülük yapıyor. Dosyaya yansıyan, R.A. ile ilgili bir tutanak var. 8 Eylül 2024 tarihinde R.A. mahkemeye sevk edilmiş, tutuklanmış. Jandarmanın hazırladığı tutanak. Şüpheli tutuklanmasının etkisiyle ağlamıştır. Yaşadığı sinir patlaması neticesinde, ağlamaklı olarak muhtar Salim Güran’a sinkaflı bir küfrediyor. ‘Senin yüzünden başımız belaya girdi. Komutanım, muhtar öğleden sonra yanıma geldiğinde, üzerinde tarlada çalıştığı kıyafeti yoktu, kıyafeti temizdi, her iki ayak bileğine kadar suyun içine girmişti” diyor. R.A.’nın da bu organizasyondan haberi olduğunu anlıyoruz. 18.38 de Salim R.A.’yı arıyor. Sınırın üzerinde düşen bir şeyden bahsediyor. ‘Sınırın orada, taşın yanında’ diyor, yoldan gidip gelen bir arabadan bahsediyor. Bu yer, Narin’in cansız bedeninin saklandığı yer de olabilir. Bunu R.A.’nın Salim Güran’a iletmesi, Narin’in gömüldüğü yeri bildiklerini ortaya koyuyor” dedi.

10 Kasım 2024

SAVCI, TUTUKLULARIN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINI İSTEDİ

Narin Güran davasında savcı, tutukluların tutukluluk halinin devam etmesini talep etti.

>

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir