İngiltere’de sendikalardan faşizme karşı örgütlenme çağrısı

LONDRA – Londra’da dün eş zamanlı olarak aşırı sağcıların “Krallığı Birleştirin” (Unite the Kingdom) isimli protesto gösterisi ile buna cevap olarak sendikalar ortak platformunun aşırı sağın yükselişine karşı mücadele gösterisi vardı.

Sendikaların ve ırkçılık karşıtı örgütlerin çağrısıyla öğle saatlerinde Piccadilly Circus’ta biraraya gelen binlerce kişi ülkede göçmen karşıtı, ırkçı, ayrımcı hareketlerin yükselişine izin vermeyecekleri yönünde pankartlarla (Trafalgar Meydanı yakınındaki) White Hall’a kadar yürüdü.

İngiltere Sendikalar Konfederasyonu (TUC), Kamu ve Ticari Hizmetler Sendikası (PCS), Eğitim Sendikası (NEU), Yüksek Öğrenim Elemanları Sendikası (UCU), ülkenin en büyük iki işçi sendikası Unison ve Unite’ın yanısıra Stand Up to Racism (Irkçılığa Karşı Ayağa Kalk) ve Care 4 Calais gibi ırkçılık karşıtı örgütlerin oluşturduğu karşı protesto grubu, aşırı sağcıların yükselişine karşı sendikaların birlikte hareket etmesinin önemine dikkat çekerek mücadele çağrısı yaptı.

‘GEÇMİŞTEKİ EN ACI ÖRNEKLERDE DE MERKEZ POLİTİKACILAR FAŞİSTLERE TAVİZ VERİYORDU’

“Faşizmin güç kazandığı” ve aşırı sağın İngiltere’nin dışında başka ülkelerde de, dünyanın en zengin adamı Elon Musk tarafından desteklendiği ifade edilen protestoda ayrıca Musk’ın, sahibi olduğu sosyal medya platformunu “en tehlikeli aşırı sağcı söylemleri” yaymak için kullandığı vurgulandı. Musk’ın, Tommy Robinson’ın yanısıra ırkçılığı ve göçmen karşıtlığını parlamentoya taşıyan Nigel Farage’ı da desteklediği hatırlatıldı. Musk’ın Nazi selamı verdiğini tüm dünyaya gösterecek kadar kendine güvendiği de ifade edilen konuşmalarda “Biz geçmişe asla dönmeyeceğimizi ve bir daha asla faşizmin yükselişine izin vermeyeceğimizi göstermek için toplandık.” mesajı verildi.

Yahudi Sosyalist Grubu’ndan David Rosenberg, Trump’ın göreve başlamasıyla birlikte 1930’lardaki dehşet verici dönemi hatırlatan işaretlerin daha görünür hale geldiğini söyledi: “O dönemde aşırı milliyetçi nefret, özellikle antisemitizm, Avrupa genelinde yaygındı. İnsanlar geleneksel politikacılara olan inançlarını kaybederek haklarını savunacağını vaat eden figürlere umut bağladılar. O zaman da Avrupa genelinde aşırı sağ hızla yükseliyordu. (…) Aşırı sağın bayrağına koşanlar arasında, hayat koşullarını iyileştirmek isteyen sıradan insanlar vardı. Ve bu insanlar kendi servetini ve gücünü artırmak isteyen demagoglar ve diktatör heveslileri için kolay bir av haline geldiler. O demagoglar, takipçilerini nefret yoluna sürüklerken, zayıf merkez politikacılar da her geçen gün ırkçılara ve faşistlere daha fazla taviz veriyordu.”

Rosenberg bu bağlamda halihazırda “Robinson ve Farage gibileri destekleyenlere, bu kişilerin aslında kapitalizmin mağdurlarını istismar eden sahtekârlar ve sömürücüler olduklarını” göstermenin önemine işaret etti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Faşizmle mücadelede, sadece ‘ırkçılık kötüdür’ diyerek ya da ‘Naziler’ diye bağırarak başarılı olamayız. Irkçılığın toplumları nasıl mahvettiğini, faşizmin elit bir zümrenin çıkarı için geride kalan herkesi nasıl sömürdüğünü göstermeliyiz. İnsanlara günlük ekonomik sorunlarımızı birbirimize karşı değil, birlikte nasıl çözebileceğimizi anlatmalıyız. Karşımızda milyonerler olabilir ama asıl bizler milyonlarız. Faşizme geçit vermeyeceğiz. Bunu gösterelim. No Pasaran!”

‘AŞIRI SAĞI FRENLEMEK İÇİN SOKAKLARIMIZI, İŞYERLERİMİZİ ÖRGÜTLEMELİYİZ’

PCS Sendikası Genel Sekreteri Martin Cavanagh da İngiltere’de Tommy Robinson ve Nigel Farage gibi isimlerin ve yurtdışında da Elon Musk ve Donald Trump’ın hiçbir şeye çözüm sunmayıp hiçbir umut vadetmeyerek “göçmenlere, işçilere ve sığınmacılara karşı nefret söylemlerini” körüklediğini ve kendi menfaatleri için “günah keçileri” yarattıklarını söyledi.

Cavanagh bu bağlamda İşçi Partisi hükümetine “işçi sınıfının ihtiyaçlarını karşılamadığında, umut sunmadığında, çalışma koşullarını yeterince hızlı iyileştirmediğinde, daha iyi maaş vermediğinde, iş güvencesi sağlamadığında, insanlara onur ve saygıyla davranmadığında, sosyal yardıma ihtiyaç duyanlara kötü muamele ettiğinde” aşırı sağın harekete geçmesine zemin hazırladığını hatırlatmak zorunda olduklarını söyledi.

İtfaiyeciler Sendikası (Fire Brigades Union) Genel Sekreteri Steve Right da yaptığı konuşmada işçi sınıfının aşırı sağa karşı mücadeledeki önemine vurgu yaptı: “Aşırı sağı frenlemek için sokaklarımızı, işyerlerimizi örgütlemeliyiz. Yanıbaşımızda çalışan göçmen işçilere değil tepemize binen patronlara tepki vermeliyiz” dedi.

Nükleer Silahsızlanma Kampanyası’ndan (CND) Sophie Bolton ise Tommy Robinson ve aşırı sağa karşı mücadelenin, küresel bir nükleer savaşı durdurmak için yürütülen mücadelenin ve dünya barışının en temel unsurlarından biri olduğunu söyledi.

AŞIRI SAĞ ELON MUSK’I SEVİYOR

“Krallığı Birleştirin” çağrısıyla Waterloo Tren İstasyonu’nda toplanan ve Trafalgar Meydanı’na kadar yürüyen ve büyük kısmı Reform Partisi destekçilerinden oluşan aşırı sağcı protestocular ise İngiltere’de cezaevinde bulunan Tommy Robinson’un serbest bırakılmasını talep etti. Polis karşıt protesto gruplarının karşı karşıya gelmemesi için Londra’nın merkezinde çok sayıda sokağın giriş çıkışlarını kapattı.

Milliyetçi ve İslam karşıtı -artık faal olmayan- İngiliz Savunma Ligi’nin (English Defense League) kurucularından biri olan Tommy Robinson (gerçek adı Stephen Yaxley-Lennon) bir iftira davasında hakkında verilen mahkeme kararını ihlal ettiği için geçtiğimiz yıl ekim ayında 18 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Daha önce de uyuşturucu, dolandırıcılık ve saldırı suçlarından mahkumiyeti olan Robinson ayrıca geçen yıl Southport cinayetleri olarak bilinen ve üç kız çocuğunun öldüğü olayın ardından sokaklarda başlayan göçmen karşıtı sağcı isyanları körüklemekle de suçlanıyor.

Robinson’ın serbest kalmasını isteyen aşırı sağcı protestocular dün de göçmenleri hedef alan sloganlar attılar. Elon Musk’ı destekleyen dövizler taşıyan protestocuların bazılarının da “Make England Great Again” (MEGA) şapkaları taktığı görüldü.