MUSTAFA USTA
(SİNOP) – Eğitim-İş Sinop Şube Başkanı Celal Şahbenderoğlu, “Devletin en önemli görevi eğitimdir. Her şey eğitimle başlar. Bir devlet olmanın gereği de okullarına, eğitim yuvalarına yaptığı yatırımlarla ölçülür aslında bakarsanız. Medeni toplum olmanın ilk şartı da budur. Biz bu noktalara özen gösterilmesini istiyoruz ve talep ediyoruz. Bu noktada tabi keşke bu tip olaylar yaşanmasaydı. Bugün İbrahim hocamızda aramızda olacaktı. Yani bir kişinin elinde silahlar çok rahat bir şekilde girmesi, biz defalarca söylememize rağmen ne kadar haklı olduğumuzu ortaya çıkardı” dedi.
Eğitim-İş Sinop Şube Başkanı Celal Şahbenderoğlu, İstanbul Eyüpsultan’da yabancı uyruklu bir öğrencinin saldırısı sonucu hayatını kaybeden okul müdürü İbrahim Oktugan için açıklamalarda bulundu. Öğretmenin değersizleştirildiğini belirten Şahbenderoğlu, gerekli önlemler alınmazsa güvenlik sorunlarının artabileceğini ifade etti.
“TEDBİRLER ALINMAZSA BU OLAYLAR SÜRECEK”
Celal Şahbenderoğlu, şöyle konuştu.
“Maalesef, İstanbul’da yaşanan bu üzücü olay tüm Türkiye’yi derinden sarstı. Biz tabi geçmişte de defalarca okullarda güvenlik sorununu dile getirdik. Bununla ilgili tedbir alınmadı. Bakanlık bunları ciddiye almadı ama maalesef bu tip olaylar yaşanmaya devam ediyor. Gelecekte de eğer bu tedbirler alınmazsa yaşanacak gibi görünüyor. Bu işlerin temelinde, okullardaki bu sıkıntıların temelinde aslında genel idarenin öğretmenlere yaklaşımı yatmakta. Biz, her ortamda şunu söylüyoruz; öğretmene saygı duyulmalı. Fakir Baykurt’un dediği gibi öğretmen ders verir, öğretmen kimsenin bakıcısı değildir, öğretmenin bir saygınlığı vardır. Dolayısıyla da bunu temelde artık herkesin kabullenmesi gerekir. Okullarımızda maalesef ortamlar güvenli değil. Geçmişte, okullarda bir takım güvenlik personelleri bulunuyordu. Bu son yıllarda gelinen süreç içerisinde maalesef bunlar ortadan kaldırıldı. Ülkede birçok konuya itibardan tasarruf olmaz mantığıyla harcamalar yapılırken eğitim yuvalarımız, en güvenli olması gereken alanlarımız maalesef güvenlikten yoksun hale getirildi çünkü buralara gerekli harcamalar yapılmadı. Neydi bu harcamalar? Her zaman bizim dile getirdiğimiz gibi çocuklarımıza verilmesi gibi okullara eğitimle ilgili güvenlik elemanı tesis edilmesi gibi, temizlik noktasında yine eleman yetersizliğini ortadan kaldırması gibi bir takım taleplerimiz var. Maalesef bu konularda tasarruflar edildi ve geldiğimiz noktada bu olmuş oldu.
“OKULLARIN DAHA GÜVENLİ HALE GETİRİLMESİNİ İSTİYORUZ”
Okullarda çok ciddi bir güvenlik, temizlik ve maalesef çocuklarımızın da iyi ortamlarda olmadığı şartlar söz konusu olmaya başladı. Biz bunların giderilmesini istiyoruz. Okulların daha güvenli hale getirilmesini istiyoruz. Bunların da tabi en temelinde öğretmenlere saygı yatıyor. Bu en önemli unsur diye değerlendiriyoruz çünkü maalesef mevcut hükümetin yapmış olduğu politikalar, söylemler öğretmenin itibarını zedeleyici, onlara sıradan bir meslekmiş gibi göstermek çabası, onlar sanki uzman değilmiş gibi onlara uzmanlık yaftaları yapıştırmaya çalışılması toplum gözünde öğretmeni değersizleştirme şeklinde karşımıza çıkıyor. Bunun kimseye faydası yok. Bir öğretmenin toplumda değersizleştirilmesi zincirleme bir şekilde öğrencilere yansıyacaktır ve beraberinde de velilere ve tüm topluma yansıyacak bir olgudur. O yüzden her şeyden önce öğretmenliğin saygınlığını hiçbir şekilde zedelemeyecek ve buna her zaman dikkat edilecek bir takım çalışmaların ve söylemlerin gerçekleştirilmesi gerekir. Maalesef, sanki öğretmenlik oturulan bir meslekmiş gibi, sanki çok para ödenmesi gereksizmiş gibi toplumda devlet tarafından birtakım algılar oluşturulmaya çalışılıyor. Bu doğru bir yaklaşım değil. Öğretmen neyse toplumda odur. Bunu herkes artık anlamalı ve bilmeli. Öğretmen toplumun aynasıdır. Dünyanın her yerinde savaşlarda bile okullar güvenli ortamlar olmak zorundadır. Bunu da bir şekilde mevcut hükümetler artık kafalarını yerleştirilmeli ve bu konuda çok özen göstermeli. Devletin en önemli görevi eğitimdir.”